2025'in En Büyük Riski: Devlet Temelli Silahlı Çatışmalar

Dünya genelinde 2025 yılına dair öngörüler, devletler arası silahlı çatışmaların en büyük risk faktörü olarak öne çıktığını gösteriyor. Uluslararası raporlar ve uzman görüşleri, artan jeopolitik gerilimler ve küresel güç dengelerindeki kırılmaların, çatışma ihtimallerini her zamankinden daha yüksek seviyeye taşıdığını ortaya koyuyor.

Birleşmiş Milletler ve çeşitli düşünce kuruluşlarının yayımladığı analizlerde, Doğu Avrupa, Asya-Pasifik ve Orta Doğu’daki mevcut gerilimlerin sıcak çatışmalara dönüşme potansiyeline dikkat çekiliyor. Raporda, özellikle büyük güçler arasındaki ekonomik ve askeri rekabetin, bölgesel ve küresel güvenliği tehdit ettiği ifade ediliyor.

Uzmanlar, siber saldırılar, enerji güvenliği ve iklim değişikliği gibi yeni nesil tehditlerin de devletler arası çatışmaları tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor. “Modern savaşlar yalnızca sahada değil, aynı zamanda dijital alanda ve ekonomik cephelerde de yürütülüyor,” diyen analistler, hibrit savaşların yaygınlaşacağına işaret ediyor.

Uluslararası camia, çatışma risklerini azaltmak için diplomasiye ağırlık verilmesi gerektiğini savunurken, çatışmaların önlenmesinde ekonomik iş birlikleri ve çok taraflı mekanizmaların önemine vurgu yapıyor. Ancak artan silahlanma yarışı ve bölgesel güç mücadeleleri, bu çabaların önündeki en büyük engel olarak değerlendiriliyor.

Dünya 2025’e doğru ilerlerken, ülkeler arası ilişkilerin gidişatı ve diplomatik adımlar, çatışma risklerinin ne ölçüde azaltılacağını belirleyecek gibi görünüyor. Ancak mevcut tablo, daha istikrarsız bir dönemin kapıda olduğunu gösteriyor.